![](https://d11bh4d8fhuq47.cloudfront.net/_system/skins/v9/50000004/img/illustration.jpg?ph=97aa6113ce)
idea worker - fikir işçisi
BENİM YILBAŞLARIM VARDI
02.01.2017 18:052017 yılının ilk günleri... Bereketsiz 2010'lı yıllardan birini daha tükettik. Yaşadığımız çağda zamanın bereketinin kalmadığını düşünüyorum. Teknoloji ve sosyal çevre bunda en büyük etkenler. Bu konu ayrı bir başlık, ama yılbaşı konusuna değinmek istiyorum.
(Malum, İstanbul'da Reina'da hayatını kaybedenler oldu. Allah'tan rahmet diliyorum. "Oh oldu!" demek günahtır ve ayıptır. Herkesin dini inancı kendinedir. Ve de unutmayalım ki "öldürdüğünüze tebliğ edemezsiniz!" ve "bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir" ve "Cezaları bireyler değil, devlet verebilir."...)
Ülkemde her şeyde olduğu gibi "yılbaşı kutlamada" da kutuplaşma mevcut. Her kavrama siyaset ve din yüklemek bana mantıklı gelmiyor. Ben yılbaşı kavramına siyaset ve din yüklemek istemiyorum. Bu kavramın sadece nostaljik bir kavram olduğunu hissediyorum. "Nostalji nereden çıktı?" seslerini duyar gibiyim. Yılbaşı bana çocukluğumu, eski adetlerimizi, sobalı evleri, kalabalık dost ve akraba meclislerini hatırlatıyor. Ve derin özlemler içimi sarıveriyor. Özetleyeyim:
1- Yılbaşı çocuklar için eğlence demekti. Çocuklar eğ-len-me-li! Ötesi yok...
2- Yılbaşı "tombala" ve "çinko" demekti. Şimdi hepimizin elinde akıllı telefon, ama topluca oynanan tombalanın tadı çok farklıydı. "Çinko!" diye haykırmanın tadı unutulur mu?
3- Yılbaşı birliktelik demekti. Akrabalar ya da dost aileler biraraya gelirdi. Asla dini ya da siyasi mana yüklemezdik bu birlikteliklere. Fıstıklı ve tavuklu pilav, cacık, salata, tatlılar...
4- Yılbaşı çıtır çıtır yanan soba demekti. Eskiden kaloriferli daire kaç taneydi ki... Hey gidi yıllar hey... Soba yanan odaya doluşulur... Büyükler kendi aralarında sohbet eder, TV1'den yükselen müzik sesleri gürültüye karışır, kendisine tombalada istediği taş çıkmayan çocukların öfkesi de ortamın tuzu biberi olurdu.
5- "Dansöz Bekleme" diye bir kavram vardı:) Evet, gece 12'de dansöz çıkardı ve büyüklerin çoğu, her ne hikmetse, bu anı kaçırmazdı. Şimdi, bunun ahlaksızca olduğunu düşünenler olacaktır. Ama o yılların en büyük ahlaksızlığı belki de buydu. Her türlü ahlaksızlığın burnumuzun dibine geldiği günümüzü düşününce, 80'li ve 90'lı yıllar ne kadar masummuş, şaşırıyorum.
6- Mahallenin sarhoş amcaları da olurdu, ama kendi evlerinde demlenen türden:) Yılbaşı gecesi zil zurna sarhoş olan ve fırsatını bulunca, pencereyi açıp nara atan amcalar... Uyanık olan konu komşu pencerelere fırlar ve bu nara atan amcaları meraklı gözlerle seyrederdi. İlla ki bu amcaları içeri çekiştiren aile bireyleri olurdu.
7- Yılbaşı sabahı muhakkak kar yağardı. Karlı bir Kahramanmaraş sabahında uyanmak ve kahvaltıdan sonra, soluğu bahçede veya sokakta almak... Şimdilerde çocukları sokaklara bırakmak güvenli bile değil...
8- Ya uzakta yaşayan dostlardan gelen kartpostallar? Anlatılmaz, yaşanır... Ne güzel şeylerdi onlar...
Uzun yıllardır yılbaşı akşamları benim için manasız. Kutlamıyorum! Ama kutlayana da, kutlamayana da saygı duyuyorum.
Yılbaşı kutlaması yapmadığımı belirtmiştim, ama içimde ukde kalan bir şey var: Işıl ışıl bir çam ağacını (elbette suni ağaç) evin bir köşesine koymak ve süslere, dönen toplara ve yanan ışıklara bakarak, hayaller kurmak ve sevdiğim şarkıları dinlemek... Mesela Erol Evgin ya da Tanju Okan şarkıları... Suni bir çam ağacına sahip olmayı "kültürel" ya da "dini" etki altında kalma olarak değerlendirmiyorum. İnsana mutluluk veren bir eşya sadece... Hiç almadım, ama istiyorum:)
Konudan konuya atlayacağım, ama bu yazı aklıma merhum İbo'nun (İbrahim Sesigüzel- Vefat:2003) "Benim Balonlarım Vardı" şarkısını hatırlattı. Bilmem, dinlediniz mi? Sözlerini aşağıya ekleyeceğim.
"Benim balonlarım vardı
Onları kimler aldı ?
Mutlu bayramlar vardı
Kimbilir nerde kaldı ?
Dostumdu benim balonlar
Çocuklar beni anlar
Çocuklar ve o balonlar
O çocuk yüzlü bayramlar şimdi nerdeler ?
Hani nerde çocuklar, çocuksu sevgiler ?
Bitti mi yoksa, yine gelir mi o günler ?
Nerde kaldı masallar, sevgiler, ümitler ?
Söylenen bütün masallara inanırdık
Onlar mı bizi kandırdı, biz mi aldandık ?
Bayramları bekler, bayramları yaşardık
Bayramlar mı eskidi, bizler mi yaşlandık ?"
—————