BU YAZI POLLYANNA HİKAYESİ DEĞİL: CHRIS GARDNER MI?

Yazının başlangıcında şunu belirtmek istiyorum: Pollyannacılık oynamaktan nefret ederim. İnsan bir kötülüğe ya da yıkıma maruz kalmışsa, gülücükler dağıtmayı bırakmalı ve “Neden bunları yaşadım?”, “Bu hataları nasıl yaptım?” ve “Bu berbat durumdan nasıl çıkabilirim?” sorularına başvurmalıdır. Araba kazası örneği vermek istiyorum. Gittiniz ve duvara tosladınız… “Çok iyi! Aman Allah’ım, ne güzel!” gibi saflık içeren ifadelere mi sığınırsınız, kazayı neden ve nasıl yaptığınızla birlikte bu kazanın gelecek etkilerini mi düşünürsünüz? Sizleri bilemem, ama ikinci seçeneğin tarafındayım. Yanlış anlama olmasın. Salt mantık ve akıl tarafında değilim, ama yaşadığımız saçmalıkları mantıkla analiz etmeyi az çok öğrenmemiz gerekmektedir, kanaatindeyim. Denge insanı olmalıyız ve neden sonuç ilişkilerine odaklanmayı öğrenmeliyiz. Eskiler buna “Havf ve Reca” derlerdi. Korku ile umut arasında olmak…

İnsanız ve farklı zorluklar yaşıyoruz. Bu web sitesine, ağırlıklı olarak, iş hayatına ait yazılar ekliyorum. İş hayatı çok sayıda zorluk demek. İstifa, ikale, işten ayrılma, iş bulamama, terfi alamama… Bugün zirvede olan yarın dibi görebiliyor. Bunun farklı sebepleri olabilir. İnsanın kendi hataları, başka insanların hataları veya her ikisinin birleşimi… Hele kriz dönemlerinde… Ki Türkiye’de kriz bitmez ve bitmeyecektir de… Devlete kapağı atmadıysanız, tıp doktorluğu gibi iş garantili mesleğiniz yoksa veya ailenizin durumu çok iyi değilse… İşte, Türk özel sektörü hizmetinizde. Müteşebbis veya bordrolu çalışan olun, bu güzide sektör her an farklı sürprizlere gebe… Şimdi, bu sürprizleri bu yazıda tartışmaya zamanımız yok, ama teşebbüsümüz batarsa veya bordrolu işimizi kaybedersek, önümüzde sadece ve sadece iki yol var: Aniden batmak veya sürekli çırpınmak… Tercih sizin!..

The Pursuit of Happiness bir Will Smith filmi. Çok da yeni bir film değil. Gerçek bir hayat hikayesinin sinemaya uyarlanmış hali. Chris Gardner’ın hikayesi… Filme şiddetli şekilde kızanlar var. Kapitalizme ait iletilerin gizlice zihnimize fısıldandığını iddia edenler var. Bilemem, hayata nereden baktığınıza bağlı. Ben izlemenizi ve düşünmenizi naçizane tavsiye ediyorum.