idea worker - fikir işçisi


ENERJİ KULLANIMI ve İÇ DENETİM

05.01.2016 13:47

Hizmet ya da mal üreten işletmelerin en büyük gider kalemlerinden birisi "enerji"dir. Giderler üzerinde etkisi büyük olan enerjinin iç denetim evrenine dahil edilmesi gerekmektedir. Yabancı literatürü ayrıntılı olarak taramadım, fakat "Enerji&İç Denetim" birlikteliği hakkında maalesef Türkçe kaynak bulamadım. Çok güzel İngilizce kaynaklar var, fakat ülkemde de bilinç oluşmasına katkıda bulunmak istiyorum. Ve oluşan bilincin ISO 50001 ile birleştirilip, şirket politikası haline getirilmesi gerekli. Aslında "Şirketlerin enerji politikaları ve iç denetim" kitap yazılmayı gerektiren bir konu. Rekabet piyasasında fiyatları istediğiniz zaman arttırıp, kar marjınızı iyileştiremiyeceğinize göre, elde kalan en önemli alan: Giderler... Giderler içerisinde enerji muazzam bir paya sahip, zira teknoloji/bilim çağında enerji bağımlıyız. Düşünsenize, sadece birkaç saat elektrik gitse ve jeneratör gibi alternatif güç kaynakları olmasa, acaba hizmetlerimizi sunabilir miyiz ya da üretime devam edebilir miyiz?

Enerjiyi iç denetim evrenine dahil edeceksek, temel olarak iki yönlü bakmamız gerektiğini düşünmekteyim:
1- Enerji kullanımı
2- Enerji güvenliği

Enerji kullanımını iç denetim evrenine dahil edebilmek için öncelikle "envanter analizi" yapılması gerektiği kanaatindeyim. Yani şu soru temel sorumuz: "Enerjiyi üretim ve hizmet hatlarımızın neresinde kullanıyoruz?". Bu yazıda üretim ve hizmet hatlarının ayrı binalarda olduğunu varsayıyorum.

Öncelikle, hizmet binası enerji kullanımı için envanter analizine başlayalım. Üretim binası için de benzer sorular mevcut. Bu yazıda hizmet binası örneğiyle devam edelim. Temel sorumuz yine aynı: "Hizmet binasında enerji ne amaçla kullanılmaktadır?" Muhtemel yanıtlar:

1- Aydınlanma Amaçlı:
• Yönetim kurulu üyelerinin (genel müdür dahil) ve odalarının aydınlanması
• Üst düzey yöneticilerin odalarının aydınlanması
• Diğer beyaz yakalıların odalarının aydınlanması
• Koridorların aydınlanması
• Merdivenlerin aydınlanması
• Lavaboların aydınlanması
• Dış cephenin aydınlanması
• Bahçenin aydınlanması

Bu ayrımlar garip gelmesin. Şirketin dışa dönük yüzü olan CEO odasında daha parlak ve şatafatlı ışıklar kullanılması normal karşılanabilir, ama müşterilerle ya da diğer paydaşlarla (basın, rakipler vs.) normal şartlar altında ilişki kurması gerekmeyen birimlerde şatafatlı ya da yüksek enerji kullanımına sebep olan lambalar kullanılması mantıklı mıdır? Örneğin muhasebe servisinde tasarruflu sıradan lambalar kullanmak daha mantıklı değil midir?

Aydınlanma konusunda şu da önemli bir husus: "DIŞ CEPHE". Eğer çok soğuk bir memlekette değilsek, dış cephemizi mümkün olduğunca cam yapmak mantıklı değil mi? Hem aydınlanma maliyetlerini düşürecektir ve hem de güneş sayesinde ısınmaya yardımcı olacaktır. "Yazın pişelim mi?" sorusu kulağıma çarpmakta. Çok güneşli saatlerde perdeler indirilebilir.

Yukarda 8 alt başlık belirttim. Her bir başlık için ayrı ayrı tartışmak gerek. Örneğin merdivenlerin aydınlanması... Pratikte genelde sensörlü lambalar kullanılmakta. Fakat sensörü doğru düzgün ayarlanmış çok az. Karanlıkta merdivenden iniyorsunuz, ama lamba hemen yanmıyor. Ayarları iyi yapmak ya da daha farklı seçenekler araştırmak gerekmekte. En abesi de gündüz vakti merdiven ışıklarının yanması... Hava aydınlık, pencerelerden yeterli ışık geliyor, ama merdiven ışıkları sönemiyor. Bu sensörler sadece karanlıkta çalışsa olmaz mı?

2- Isınma ve Soğutma Amaçlı:
• Nasıl ısınıyoruz?
• Isınma politikamız var mıdır? Mesela eline klima kumandasını kapan dereceyle oynuyor mu? İşyerinde 30 derecede klima çalıştıran çok insan gördüm. Ki klima performansını etkileyen bir sıcaklık.
• Merkezi ısıtma mı, lokal ısıtma mı kullanıyoruz? İkisini, maliyet boyutunu hesaba katarak, analiz ettirdiniz mi? Mesela kalorifer sisteminiz varsa, peteklerinizde kalorimetre var mı?
• Isınma için saat standartlarınız nedir? Fazla mesai yapan birimler hariç, mesai saatleri dışında nasıl bir politika belirlediniz?
• Nereleri ısıtmalıyız?
• Güneş enerjisi panelleri gibi alternatif kaynakları düşündük mü?
• Isınma sistemlerinin periyodik bakımı yapılıyor mu?
• Periyodik bakımlar için, rekabetçi firmalardan teklif alıp, yöneticilerin onayına sunduk mu?
• Bakım firmasının güvenilirliği ve ehliyeti?
• Nasıl soğutuyoruz?
• Merkezi ya da lokal soğutma için karşılaştırmalı analiz yaptırdık mı?
• Soğutma için standartlar belirledik mi? 18 derecede klima açan bir birim müdürü düşünün mesela. Astları muhtemelen seslerini çıkartamayacaktır, ama insanı kolaylıkla hasta yapabilecek bir sıcaklık...
• Nereleri soğutmalıyız?
• Soğutma sistemlerinin periyodik bakımı yapılıyor mu?
• Periyodik bakımlar için, rekabetçi firmalardan teklif alıp, yöneticilerin onayına sunduk mu?
• Bakım firmasının güvenilirliği ve ehliyeti?

• Yalıtım ve izolasyon?

Görüldüğü üzere, soruların sayısını arttırabiliriz.

3- Cihazları Çalıştırma Amaçlı:
Hizmet binamızda kullandığımız sabit ya da mobil cihazlar neler olabilir. İlk akla gelenler şunlar:
• Bilgisayarlar
• Fotokopi makineleri
• Faks cihazları
• Su sebilleri
• Kağıt imha cihazları
• Çay&kahve makineleri
• Elektronik panolar
• Asansörler (Ayrı bir başlık açmadan buraya ekliyorum.)

Temel sorularımızı eklemeye başlayalım:
• Tedarik sürecinde enerji kullanımını önemli bir değişken olarak kabul ediyor muyuz?
• Cihazların kullanımı için standartlarımız var mıdır? Mesela mesai saatleri dışında bilgisayarların kapatılmasını sağlama vs...
• Cihazlar için periyodik bakımlara dikkat ediyor muyuz? Örneğin tozlanma...
• Enerji tasarrufu için özendirici faaliyetlerimiz var mı? Mesela asansörlere yakın yerlere "Merdiven çıkmak sağlık açısından faydalıdır." tarzında afişler eklesek veya üst yöneticilerimiz haftanın belirli günlerinde asansör kullanmayacaklarını astlarına ilan etseler ve astlarının göreceği şekilde, gerçekten asansör kullanmasalar... Astlarını da teşvik edecek bir uygulamadır. Şirketin sağlık giderlerini ve iş kayıplarını da azaltmaya yardımcı olur. Elbette zorlama değil, teşvik. Ve sağlık sorunu olmayan insanlar için.

Burada noktalıyorum. Zira çok geniş bir konu. Daha fazla zaman ayırmak gerek.

Enerji güvenliği aslında iş sürekliliği içerisinde değerlendirilmesi gereken bir husus. Bu sebeple burada fazla değinmeyeceğim. Birkaç tane örnek vereyim: 1) Tüm şehirde elektrik gitti. Alternatif güç kaynaklarımız var mı? 2) Alternatif güç kaynaklarımız neler? Mesela jeneratörler mi? 3) Cevabınız evet ise, jeneratörlerinizin kapasitesi nedir? Kaç saat boyunca size enerji sağlayabilirler? 4) Düzenli bakım yaptırmamaktan kaynaklı, jeneratörler sorun çıkartabilirler mi? 5) Jenaratörlerin fiziki güvenliği sağlanmakta mıdır? Mesela eline çekiş alan birisi jeneratörlere zarar verebilir mi? 6) Jeneratörler fosil yakıtla çalıştığına göre, yedek yakıtlarınız ne durumdadır? Kaç litre yedek yakıt bulunduruyorsunuz? Yedek yakıt bittiğinde, kolayca yakıt temin edebilecek misiniz? 7) En can alıcı soru: Jeneratörleriniz arıza yaparsa alternatif kaynaklarınız nedir? Mesela Adana gibi sımsıcak bir şehirde üretim ve hizmet hatlarınız varsa, güneş panellerini neden alternatif enerji kaynağı olarak görmediniz?.. Sorular uzar da uzar. Dediğim üzere, ayrı bir başlık ve iş sürekliliğinin alt başlıklarından birisi olması gerektiği kanaatindeyim.

—————

Geri