idea worker - fikir işçisi


İNOVASYON ve GİRİŞİMCİLİK HAKKINDA NAÇİZANE PAYLAŞIMLARIM

10.12.2015 12:36
Boğaziçi Üniversitesi'nin düzenlediği "İnovasyon ve Girişimcilik" eğitimine devam ediyorum. "Un var, tuz var, maya ve su da var, ama ekmek neden olmuyor?" diye düşündüğüm için, böyle bir eğitime kayıt yaptırdım. 4 ay kadar sürecek bir eğitim... Eğitimle birlikte, üç adet kitap bitirmeyi de hedefledim:
 
1- İnovasyon, Tina Seelig
2- A'dan Z'ye Pazarlama, Philip Kotler
3- Google Nasıl Yönetiliyor...
 
Üniversiteyi özellikle devlet üniversitesinde okudum. Kişisel tercih... Burslu özel üniversitelerin hiçbirisini tercih etmedim. Ve İzmir'i İstanbul'dan daha çok seviyordum. Bu sebeple gönüllü olarak "Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İngilizce İktisat" bölümünü kazandım. Lise sayısal çıkışlıyım, ama mühendislik yerine sosyal bilimleri tercih ettim. Nitelikli sosyal bilimcilerin Türkiye'ye çok şey katacağını hala düşünüyorum. Hocalarımız genç ve nitelikli insanlardı. O zamanlar çoğu yardımcı doçent unvanına sahipti. (Şimdi hepsi profesör olmuş... Hey gidi yıllar hey...). Çoğu ABD'de doktora yapmış, genç ve gayretli insanlardı. Mesela Adnan Kasman, Saadet Kasman ve Evrim Turgutlu hocalarımı hep saygıyla anıyorum. Hemen her derste grup ödevi, araştırma dersi veya sunum olurdu. Teorik bilgilerin yanında, pratik bilgilerin zihnimize yerleşmesi için çabalardık. Evet, Türkiye şartlarında iyi bir eğitim aldım ve benim gibi çok çok sayıda nitelikli Türk genci var, ama neden ülkemden Google, IBM, Apple gibi bir firma çıkmıyor ve neden girişimci olamıyoruz?..
 
Sebepler mi? Çok sayıda sebep sıralanabilir, ama en temel sebepler zannımca:
 
1- Özgür değiliz. Çok basit bir örnek vereyim. Üniversite son sınıfta "economics of innovation" adlı bir dersimiz vardı. Bölüm başkanı hocamız bizi teorilere boğmadı ve ders kitabı da cidden güzeldi. Ve sınıfta 3-4 kişiden oluşturulan gruplar oluşturuldu ve her bir gruba araştırma konusu verildi. Neyse, hazırlandık ve sunumlarımızı yaptık. Buraya kadar güzel... Şimdi, bu dersin ABD'nin ünlü üniversitelerinden Stanford University'de nasıl işlendiğini kısaca anlatayım: Hocaları her bir gruba içinde 5 USD olan bir zarf veriyor ve zarfı açmaları için 3-4 günleri var. Zarfı açtıktan sonra da sadece 2 saatleri var. 2 saat içinde 5 dolarlık sermaye ile en çok ne kadar para kazanacaklar... Her bir grup çok farklı işlere girişiyor. Kimi öğrenciler restoranlar önünde araba kuyruğuna girip, kendi sıralarını 20 ya da 30 USD'ye satıyor. Bir başka grubun öğrencileri 1 dolara bisiklet tekerlerine hava pompalıyor... Neyse, her bir grup çok farklı faaliyetlere girişiyor. Ve ilk ders gününde sunum yapıyorlar. Sizce biz bu kadar özgür yetiştik mi? "Ayıp olur.", "Deli derler.", "Aman oğlum, memur ol.", "Etliye sütlüye karışma." gibi milyon tane uyarı kulağımıza küpe olmadı mı? Kesinlikle ve kesinlikle özgür değiliz. Milyon tane toplumsal yargı ve değerlendirme sırtımızda. Elbette toplumsal davranış kuralları vs. olacak, ama çocukları/gençleri gereğinden fazla olgunlaştırmak anlamsız.
 
2- Dünyayı bilmiyoruz. Kaçımız çok genç yaşında ABD'yi, AB'yi veya Japonya'yı dolaşabildi? Kaçımız Türkçe'yle aynı seviyede yabancı lisan öğrenebildi. Dünyayı bilmeyen ya da sular seller gibi yabancı diller öğrenemeyen biz gençler mi inovasyon ve girişimcilik peşinde koşacağız. İtiraz gelmesin. Temel bir itiraz: "ABD gençleri dünyayı mı biliyor sanki?". Evet, bilmiyor olabilirler. Ama bilimin ve teknolojinin kalbi ABD'de atmıyor mu zaten? Dünyanın en prestijli şirketleri orada değil mi zaten? (Az yukarsa Stanford Üniversitesi'nden bahsettim ya... Hani, Steve Jobs'ın ünlü konuşmasını yaptığı üniversite... Konuşmayı seyretmenizi muhakkak tavsiye ediyorum.)
 

 
3- Farklı düşünmüyoruz. Farklı olmak garipseniyor. Ve rutinden (devlet memuru olmak mesela) çok hoşlanıyoruz. Birçok insan ömrü boyunca aynı işi yapmaya razı. Farklı şeyler öğrenmek, araştırmak, tartışmak garipseniyor. Çok keskin mesleki dönüşlerden bahsetmiyorum. Elbette bir avukat daha sonra doktor olmaya karar verirse, bu garip karşılanabilir. Ama sosyal bilimlerden mezun insanların öğrenebileceği ve uygulayabileceği çok farklı konu var.
 
Velhasıl, en temel üç konunun bunlar olduğunu düşünüyorum.

—————

Geri