
idea worker - fikir işçisi
İNSANLAR NEDEN MUTSUZ
29.06.2015 15:37Bu yazımda ülkemi ve dünyayı etkileyen "insanların mutsuz olması" konusuna değineceğim. Yazıya konu olan insanların ortak özellikleri: Şehirli, sağlıklı ve belli bir hayat standardına sahiplik. Aslında diğer bir ifadeyle "Şehirli ve Huzursuz İnsanlar" da başlık olarak kabul edilebilir. Herkesin sabır ve acılara dayanma eşiği elbette farklıdır. Bu sebeple; yoksulluk içinde nefes almaya çalışan, ağır hastalık geçiren, esaret altında veya çok kötü hadiselerin (tecavüz gibi) neticesinde ruh sağlığı yaralanan insanları bu yazıya konu etmiyorum ve zaten etmeye de hakkım yoktur. Ateş düştüğü yeri yakarmış...
Dikkat edin, çevreniz mutsuz insanlarla doludur ve mutlu olamadıklarını çeşitli şekillerde ifade ederler ya da sezgi gücünüzle, siz anlarsınız. Mutsuz olduğunu iddia eden ya da hissettiren insanların ortak özellikleri vardır:
1- Şikayet ederler
2- Suçlarlar
3- Öfkelidirler
Peki insanlar neden mutsuz? Psikologlar neden rağbet görüyor? Bence en önemli sebep: Tüketim toplumunun bir neferi olmak... İnsanın fıtratında üretmek ve üretken olmak vardır. Peki insanımız üretken değil mi? Bakıyorsunuz, işinde gücünde insanlar mutsuz olduklarını iddia ediyorlar. Sağlığı yerinde, ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, ama mutsuz... Zira üretmeyi bilmiyoruz.
Üretmek nedir peki? Üretmek para kazanmak değildir en başta. Öyle olsaydı, iyi bir gelire sahip olan insanların asla mutsuz olmamaları gerekirdi. "İki günün birbirine eşit olmaması" felsefesini sıklıkla vurguluyorum. Üretmek, farklı olmak ve hayata farklı bakmaktır aslında. Üretmek, güzel görmek ve güzel düşünmektir. Üreten insan, mutluluğun küçük şeylerle mümkün olduğunu bilir. Evet, sağlığınız yerindeyse ve dehşetli hadiselerin ortasında tir tir titremiyorsanız, üretken olmamak için hiçbir sebep yoktur. Üretkenlik demek mutluluk demektir aynı zamanda. Ne bileyim, yaptığınız işi düzgün yapın ve farklı olun. Öğrenci misiniz? Ezberden uzak, konuları kavramaya çalışın. Matematik mi çalışıyorsunuz? İki tane soru da siz hazırlayın. Ev hanımı mısınız? Küçük tasarımlar yapın, cici kavanozlarda organik reçeller yapın, yeni yemek tarifleri öğrenin ve bu yemekleri yapın ve bu yemeklerin tariflerini, fotoğraflarını paylaşın. Kendinize ait Facebook'ta bir sayfa açabilirsiniz ve becerilerinizi paylaşabilirsiniz ve hatta satmayı deneyebilirsiniz. Örneğin organik reçellerinizi... Emekli misiniz? Oturun, anılarınızı yazın en azından. Kısacası, üretken olmak için çok zengin olmanız, çok farklı teknikleri bilmeniz ve çok şanslı olmanız gerekmiyor.
Üretken olmazsak, bizi ne mi bekliyor? Tüketimin ferdi olmak... Üretemiyorsanız, tüketirsiniz. Bu kadar basit... Tüketim ise bir girdaptır. Üretmek sizi uzun süreli mutlu edebilir, ama tüketmenin verdiği haz geçicidir ne yazık ki... Ve tüketim diğer tüketimleri de tetikler. Yani 1 lira mı harcadınız? Yetmez, 1 lira daha harcamak istersiniz. Bu kısır bir döngüdür. Bir bakarsınız, her tarafınız saçma sapan nesnelerle dolu: Eşyalar, kıyafetler, ayakkabılar, kitaplar, kasetler... Ama siz mutlu değilsinizdir ve tüketmenin verdiği mutluluğun çok kısa olduğunu da acı bir şekilde öğrenmişsinizdir.
Velhasıl, hayat hızla geçiyor ve yaşamak insana verilen en büyük nimet. Bu hayatta farklı olmak ve farklılık peşinde koşmak gerek. Zira farklı olmak üretkenliği tetikler. Ve gerçek mutluluk için çok küçük kaynaklar yeterlidir. Ve de son söz: İnsanın mutluluğu kendi iç dünyasındadır...
Lütfen, güzel bir haber: Tıklayınız!
—————