
idea worker - fikir işçisi
KALFALIK HENÜZ BİTMEDİ
24.06.2015 01:27Zannımca, dünyada genel olarak 3 tür insan yaşamakta:
1) Zevk için yaşayanlar
2) Bomboş yaşayanlar
3) Üretmek için yaşayanlar.
Arada derede, başka bir ifadeyle "Araf"ta kalmış olanlar olabilir, ama ben kendimi üçüncü tür insanlar arasında hissediyorum.
Peki üreten insan nedir? En başta, kültürümüzde yer alan "iki günün birbirine eşit olmaması" felsefesini benimsediğime inanıyorum. Ki boş durduğum zaman içim içimi yer. Peki boş durmamak nedir, illa somut bir şeylerle mi uğraşmaktır? Hayır, tefekkür&düşünme kavramları da kültürümüzde yer almaktadır. Somut bir şeylerle uğraşmıyor gibi görünsem de, o an zihnimde bir şeyleri muhakkak irdeliyorumdur. Bu özellik yeni değil. Küçücük bir çocukken de düşünmeyi dert edinmiştim. Ve hayal gücüm inanılmaz geniştir. Hatırlarım, geceleri uyuyamadığım olurdu küçük bir çocukken ve gözlerimi kapatıp, hayale dalardım ve dolaşırdım cihanlarda. Sadece düşünmek değil, somut uğraşlarda benim için her zaman önemli olmuştur oldum olası. Mesela bir avuç buğday ya da pirinç alırdım ve karınca yuvası arardım bahçede. Karıncaların getirdiğim yiyecekleri yuvalarına taşımalarını saatlerce bıkmadan usanmadan seyrederdim ve bu seyir sırasında da beynimde senaryolar yazardım. Ne bileyim, karıncaları ve hayatlarını şekillendirirdim zihnimde. Can çıkmadan huy çıkmaz ya... Büyüdüm ve üretme isteği içimden hiçbir zaman eksik olmadı. Dışardan bakan benim için şunu düşünebilir: "Daldan dala atlıyor ve bir zaman yere çakılacak." Hayır, çok boyutlu düşünmek ve çabalamak benim için ekmek kadar önemlidir.
Peki hangi alanda ya da alanlarda üretmek gerekir? Tamamıyla öznel bir şey... Kimi insan sadece bir alana odaklanır ve hayatı boyunca değişikliğe kapalıdır. Ben her zaman farklı şeylere ilgi duydum ve öğrenmeye çalıştım. Yine aynıyım. Fakat uzmanlaşmak da oldukça önemli bir husus. Hani İngilizlerin bir atasözü var: "Herkesin arkadaşı hiç kimsenin arkadaşıdır."... Çok fazla konuya ilgi duymanın neticesinde, insanın bir kıdım ilerlememesi de mümkün. Büyük yazar Peyami Safa'nın hayatı ilginç gelir, ek olarak. Merhum yazar birçok konuda uzmanmış ve birçok doktordan daha fazla tıbbi konulara vakıf olduğu beyan edilir çeşitli kaynaklarda.
Peki üretmek için hangi aşamalardan geçmek gerek? Hamlık, yanmak, kavrulmak ve kül olmak... En başta çıraklık ve çıraklık boyunca sürekli zorluk... Uzun süreli kalfalık ve en nihayetinde ustalık... Zorlu süreçleri geçmeden usta olduğunu iddia edenler mi? Şımarıklar ve küstahlar... Elbette tel tel dökülecekler bir zaman. Çıraklık dönemimi bitirdim ve kıdemli bir kalfayım, ama usta olmama daha vakit var. Yeterki ömrün olsun ve ben de ustalık için yılları sayayım. Şahsi hayat tecrübelerimle ve gayretimle, eminim ki birçok çakma ustadan daha iyi bir noktadayım.
Peki ustalık için neyi bekliyorum.? 40 yaşına gelmeyi... Kırklı yaşların insan hayatındaki en makul ve verimli yaşlar olduğuna inanıyorum. Bizim insanımızın çoğu kırklı yaşlarda emekli olmayı ve ölene kadar bomboş yaşamayı hayal eder ya... Bu beyin, kalp, eller, gözler, kollar ve diğer azalar ne için verildi bize? Eğer bomboş bir emeklilik hayal ediyorsak, çayırda otlanan inekten ne farkımız kalır ki... Bir dakika, ölene kadar kapitalist sistemde koşturalım demiyorum. Emekli mi oldun? Ne bileyim, en azından bir uğraşın olsun. Mesela maket gemi kursuna git ve evinde maket gemi yaptığın bir köşen olsun...
Peki hangi alanlarda ustalaşmayı ve ustalık eserleri olarak ortaya ne koymayı hedefliyorum?
1) İç denetimde tanınan ve sözü dinlenen birisi olmak
2) Özel bir üniversitede iç denetim, risk yönetimi, iç kontrol, yalın üretim ve 6 sigma gibi alanlarda ders veren, yarı zamanlı bir akademisyen olmak
3) Çeşitli konularda kitaplar yazmak (İç denetim, deneme, edebiyat, anı...)
4) Uluslararası danışmanlık firmalarından birisine ait il temsilciliği açmak...
Ustalık hedeflerimi çok kısa olarak hedefledim. Zira her birisinin projesi için birden çok kitap yazsam yeridir. Ustalık kolay mı? Hayır... Ama azimliyim ve hazırım. Ömrün ve sağlığım izin versin de...
—————