SABETAYCILIK KONUSUNA NESNEL BAKMA İHTİYACI

Sabetaycılık konusu bu ülkede uzun yıllardır tartışılmaktadır. İnanılması güç, ama birbirine bütünüyle zıd ideolojiler bile bu konuda birleşebilmektedir. Evet, bu ülkenin bir gerçeğidir Sabetaycılık. Fakat komplo teorilerine kanmadan ve Sabetayist vatandaşları cadı ilan etmeden bu konuyu inceleyebilmeliyiz.

Sabetaycılık konusunda bazı nesnel gerçekleri sıralayalım:

1- Bu konuda inanılmaz bilgi karmaşası ve komplo teorisi var. Irkçılığa geçit vermeden, nesnel bir şekilde bu konuyu irdeleyemiyoruz. Bu konuda Rıfat Bali'nin bilgili ve nesnel olduğunu düşünüyorum. Kendisinin yazılarını muhakkak okumanızı tavsiye ediyorum. Türk Musevi Cemaati'nden birisi ve çok iyi bir tarihçi...

Web sitesi için TIKLAYINIZ.

2- Sabetayist vatandaşlar Türk Musevi Cemaati ve Dünya Musevileri tarafından dindaş olarak kabul edilmiyorlar. Yani komplo teorileri bir yana, Musevi bile kabul edilmiyorlar. Zira dini inanışları Musevilik değil. Evet, Yahudi ırkından insanlar, ama dinleri Musevilik değil. Örneğin Dürzilik nasıl İslam dışı kabul ediliyorsa, Sabetayistler de Musevilik dışı kabul ediliyor.

3- Bugüne kadar resmi makamlara başvuran tek kişi var: 1969 doğumlu Ilgaz Zorlu... Diğer Sabetayist vatandaşların sayılarını bilmiyoruz, zira genellikle Türk ve Müslüman ada sahipler. Yani ortalıkta dolaşan rakamlara aldırmayın. Ve yine ortalıkta dolaşan listelere de inanmayın. Zira günümüzde kim Sabetayist, kim değil... Bilmiyoruz!

4- Sabetayistler 3 kola ayrılıyor: Karakaşlar, Kapancılar ve Yakubiler... Yakubiler'in 20. yy başında tamamen asimile oldukları söyleniyor.

5- İstanbul'daki Bülbülderesi Mezarlığı'na ve birkaç mezarlığa daha gömülüyorlar. Bülbülderesi Mezarlığı'nda çok ilginç mezar taşları var. İlginç ve dini işaretler, ifadeler...

6- Işık Üniversitesi'nin Sabetayist topluma ait olduğu çok ciddi bir iddia.

7- Sabetayist toplumun ekonomi, siyaset ve orduda çok etkili oldukları sürekli iddia ediliyor, ama bilemiyorum.

Peki, neden kimliklerini gizliyorlar 2015 yılında bile? Aklıma gelen sebepler:

1- Etkinliklerini kaybetmek istemiyorlar ve korkuyorlar.

2- Osmanlı zamanından beri gelen dini inançlarını korumak istiyorlar.

3- İsrail ajanı gibi algılanmak istemiyorlar. Zira Türkiye'de seçkin ve mutlu bir tabakayı oluşturuyorlar.

Peki bize düşen ne?

1- Sabetayistler de bizim vatandaşımız. Kimliklerini ifşa etmelerini istiyoruz, ama kimliklerini ifşa ettikleri zaman, gerçekten onları sahiplenip, dışlamayacak mıyız? Evet, demokratik bir ülkede hiçbir vatandaş dışlanmamalı.

2- İsrail'in kabul edilemez politikalarınndan dolayı Yahudilerden nefret etmenin bir manası yok. En başta, dünyada yaşayan bütün Yahudiler İsrail'i desteklemiyor. Bu gerçeği küçük bir araştırmayla teyit edebilirsiniz.

3- Varlık Vergisi'nde Sabetayist vatandaşlara yüksek oranlar uygulanmış. Benzer uygulamalar tekrarlanmamalı. Vergi gibi kamu politikaları her vatandaşa benzer kurallarla uygulanmalı.

Kısa bir şekilde, Sabetaycılık hakkında bilgi vermeye çalıştım. Komplo teorilerine ve internette dolaşan listelere itibar etmeyelim. Zira herkes bu ve benzeri konularla birbirini itham edebilir.