idea worker - fikir işçisi
VERİMSİZ DİNOZORLUK MU, DEĞİŞİM LİDERLİĞİ Mİ: KIDEMLİ DENETÇİLİK
07.11.2016 17:25Birçok meslekte belli bir süre sonra "verimsiz dinozor" olma süreci başlar. Masa başında oturan, maaşını almaktan başka düşüncesi olmayan, yeniliğe kapalı, alt unvanlardan gelenlerin kendi makamını işgal etme ihtimallerinden dolayı paranoya dolu ve aslında çalıştığı şirkete zarar veren kıdemliler... Her kıdemli elbette verimsiz dinozor olmayacaktır, ama maalesef kıdemli çalışanların önemli bir bölümünün verimsiz dinozor olduğu kanaatindeyim.
Öte yandan, kıdemi arttıkça zihni parlayan, katma değerli iş süreçlerinin peşinde koşan ve kişisel gelişimi içselleştirmiş kıdemlilerin şirketler açısından büyük değer taşıdığını da bir kenara önemle not etmekte fayda mülahaza ediyorum. Maliyetleri azaltma adına, kıdemli çalışanlarını işten çıkarmak adına bin takla atan şirketlere de önemle hatırlatalım bu hususu. Çalışan devir hızı sektörün üstüne çıktığından dolayı, mutluluktan gülümseyen İK yöneticisiyle karşılaşmıştım bir vakitler.
TİDE'nin eski başkanlarından birisiyle sohbet ederken, özetle şunları söylemişti: "Avrupa'ya mesleki bir konferans için gittiğimde, yaşlı başlı banka denetçilerini gördüğümde çok şaşırmıştım. Ki bizler çok genç kalmıştık onların yanında. Bunun nasıl olduğunu sorduğumuzda, mesleki rotasyondan bahsetmişlerdi. Belli bir tecrübeye erişen banka denetçileri başka birimlerde geçici rotasyona tabi tutuluyorlarmış. Böylece denetim personelinin dinlenmesi ve de icrai birimlerin (performans motoru) iş süreçlerini daha iyi anlamaları sağlanıyormuş.". Aslında başka faydalar da mevcut değil mi? Ekleyelim: Şirketlerin başına bela olan hileli işlemlerin çözümlenmesine katkıda bulunacak bir uygulamadır, zira icrai birimlerin süreçlerine hakim olmanın hile denetiminde faydası yadsınamaz. Ek olaraktan, iç denetçiliğin bir meslek olduğu, kesinkes "diğer birimler için yönetici geliştirme yeri" olmadığı ve kıdemiyle faydası olan bir iç denetçi yetiştirmenin uzun yıllar aldığı gerçekleri hatırlanmış olur. Tekrardan belirteyim: Verimsiz dinozor olma riski kıdemli denetçiler için de her zaman mevcuttur. Peki, verimsiz dinozor olma riskini bertaraf etmiş kıdemli denetçiler şirketlerine nasıl katma değer sağlayabilirler. Bu husus için yeni bir paragraf açalım.
Verimsiz dinozor olmayan ve katma değer sağlayan kıdemli denetçilerin yapması gerekenler:
1- Denetçinin en büyük silahının "bilgi" olduğunu asla unutmayacaklar. Bilgi ise kulaktan duymayla belli bir yere kadar kazanılabilir. Okumak kesin çaredir. Kıdemli denetçi sürekli okuyan bir insan olmak zorundadır.,
2- "Hile" şirketlerin başına bela olan bir husustur. Kıdemli denetçilerin hile denetimlerinde rol alması beklenmelidir. Zira hileli bir işlemin çok sayıda boyutu vardır. Sürekli okuyan ve kendini geliştiren kıdemli bir denetçinin sezgilerinin ve muhakeme yeteneğinin kuvvetli olduğu kanaatindeyim. Bu bağlamda, kıdemli denetçilerin CFE olmasında fayda vardır.
3- Geleneksel kontrollerin önemi elbette yadsınamaz, ama kıdemli denetçilerin geleneksel kontrollerin ötesine çıkabilmeleri ve farklı konulara odaklanabilmeleri gerekmektedir. Örnekler: Yalın dönüşüm, büyük veri, veri madenciliği, risk yönetimi... "Etliye sütlüye karışmayan denetçi" dönemi bitmedi mi? Neden iç denetçiler şirketlerin pazarlama politikaları, vizyon ve misyonları, stratejileri, markalaşma süreçleri gibi çok önemli hususlarda söyleyecek bir sözü yok, merak ediyorum.
4- Şirketlerin enerjilerinin önemli bir bölümü birimler arası çatışmalar nedeniyle heba olmaktadır. Şirket içi çatışmaların azaltılması ve çatışmaların yaratıcı süreçlere döndürülmesi hususunda kıdemli denetçilerin söyleyecek sözü olmalıdır. Malum, denetçi dışardan gözlem yapan bir insandır. Bu bağlamda, "Çatışma Yönetimi" konusunda kıdemli denetçilerin epey bir bilgi sahibi olması gerektiği kanaatindeyim.
5- Gelişmiş ülkelerle ülkem arasındaki ekonomik/istatistiki farkların kolay kolay kapanamayacağı hepimizin malumu. İlk 10 ekonomi ve 500 milyar USD ihracat gibi hedeflerimiz gerçekçi hedeflerse, klasik üretim ve hizmet süreçlerini radikal bir şekilde yıkmamız gerekmektedir ve herkes bunu söylüyor. Amenna! Fakat aksiyon almak için geç kalmadık mı? Elimizde tek bir silah kaldı: İNOVASYON... Şirketlerimiz inovatif olmak zorunda. Amenna! Fakat şirketlerin inovasyon süreçlerini gözden geçirecek ve inovasyon süreçlerine katkı sağlayacak danışmanlara ihtiyaç vardır. Bu noktada, kıdemli denetçilere görev düştüğünü ve kıdemli denetçilerin bu göreve hazır olması gerektiğini düşünüyorum. Göreve hazır olmak için, kıdemli denetçilerin inovasyon konusuna eğilmeleri ve bu hayati konu hakkında ciddi kişisel gelişim sağlamaları önem arz etmektedir.
—————